Vitaminlerin vücudumuzun sağlıklı bir yapıda kalması için ihtiyaç duyduğu organik bileşikler olduğunu ve kanın pıhtılaşması, sinir sistemi, görme fonksiyonları, deri yapılanması ile bağışıklık sistemini kapsayan çeşitli rolleri olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özlem Özyılmaz, hangi vitamin eksikliğinin hangi hastalığa zemin hazırladığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
D vitamini eksikliği çikolata kisti ve miyom oluşumuna zemin hazırlıyor
Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “D vitamini, insan sağlığı için hayati öneme sahiptir. D vitamini organizmada sınırlı olarak üretilip depolanıyor. Güneşten gelen ultraviyole B ışınları en güçlü D vitamini kaynağı oluşturuyor. Kadınlarda D vitamini düzeyinin düşük olması; adet sancısı (primer dismonore), polikistik over sendromu (PCOS), endometriozis (çikolata kisti), miyom, erken yumurtalık yetmezliği (POF), kısırlık (subfertilite) ve over (yumurtalık) kanserinin de dahil olduğu çok çeşitli jinekolojik rahatsızlığa neden olabilİYOR. Özellikle D vitamini eksikliği ve obezite yan yana geldiğinde miyom sıklığı artıyor” dedi.
B12 eksikliği idrar kaçırma ve cinsel isteksizliği tetikliyor
B12 eksikliği ilerlemiş olgularda idrar kontrolünün güçleştiğini söyleyen Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “B12 vitamini özellikle sinir hücrelerinin büyümesi ve tüm hücrelerin tamirinde önemli rol oynuyor. B12 vitamin eksikliğinin en belirgin zararı sinirler üzerinde ciddi boyutlarda tahribata yol açarak kalıcı sinir sorunlarının ortaya çıkmasına neden oluyor. B12 eksikliği ciddi boyutlara ulaşan vakalarda sinir sistemindeki bu tahribata bağlı olarak idrar kaçırma sorunu ortaya çıkabiliyor. Ayrıca cinsel performans kaybı, adet düzensizlikleri B12 vitamin eksikliğinin yol açtığı diğer sorunlardır” diye konuştu.
Adet düzensizliği ve halsizliğin nedeni demir eksikliği olabilir
Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “Demir eksikliği, vücutta yeterli miktarda demir minerali bulunmadığında ortaya çıkar. Bu, kırmızı kan hücrelerinin (alyuvar) sayısının azalmasına ve ‘kansızlık’ ya da ‘anemi’ dediğimiz bir duruma yol açar. Vücuttaki demir seviyesinin azalması; demir emiliminde bozukluk gibi nedenlerin yanı sıra anormal ve şiddetli adet kanamalarına da bağlanabilir. Dolayısıyla anemi nedeni araştırılırken kadınların adet döngüsündeki anormallikler sorgulanmalı ve uygun tedavi prosedürü uygulanmalı. Tedavide, hormonal doğum kontrolü, demir takviyesi gibi yöntemler önerilebileceği gibi şiddetli vakalarda rahimde yapılacak bazı cerrahi işlemleri içeren operasyonlar da önerilebilir” açıklamasında bulundu.
C vitamini cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyor
“Antioksidan vitaminlerden bir tanesi olan C vitamini, enfeksiyon hastalıkları ve kansere karşı korunmada, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli görevlere sahiptir" diyen Op. Dr. Özlem Özyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
A vitamini eksikliği erken doğum, kalsiyum eksikliği erken menopoz nedeni
Dr. Özlem Özyılmaz, “A vitamini diş, cilt ve yumuşak dokuların oluşmasına yardımcı olur. Ayrıca göz retinasına renk veren pigmentleri üretmesiyle birlikte göz sağlığı için de önemli rol oynar. A vitamini eksikliği ise bahsettiğimiz sistem ve organların çok daha ötesinde bir tahribata neden olabiliyor. Yeterli seviyede A vitamini alınmadığında, birçok insan kısırlık sorunuyla karşılaşılıyor. Özellikle çocuk yaştaki A vitamini eksikliği, ileriki yaşlarda birçok çiftin çocuk sahibi olmasında ciddi engel teşkil ediyor. Öte yandan gebelik süresince A vitamininin eksikliği, erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve karaciğer yetmezliğine yol açabiliyor” dedi.
Folik asit eksikliği kusurlu doğuma yol açabilir
Folik asidin vücutta birçok önemli işlevi olduğunu belirten Op. Dr. Özlem Özyılmaz, “Folik asit, birçok gıdanın içeriğinde doğal olarak veya çeşitli takviye ürünlerin içerisinde bulunur. Hücre bölünmesinde önemli fonksiyonlarda rol alması nedeniyle hamilelik, bebeklik ve ergenlik gibi hızlı büyüme dönemlerinde yeterli düzeyde tüketilmesi son derece önemli bir vitamindir. Özellikle hamilelerde folik asit eksikliği, spina bifida ve anensefali gibi nöral tüp düzensizliklerine yol açabiliyor. Folik asit içeriği bakımından zengin olan baklagiller, kuşkonmaz, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, kuru yemişler, dana karaciğeri, tropikal meyvelerin tüketilmesi folik asit düzeylerinin korunması için önemli” dedi.