weather-icon
21 Kasım, Perşembe
İzmir 27ºC
36.34
currency-icon currency-icon
$
34.56
currency-icon currency-icon
£
43.66
currency-icon currency-icon
YURT GÜNDEMİ
reklam

İYİ Parti’den sağlık çalışanları için 4 maaş ikramiye teklifi

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, sağlık hizmeti sınıfında çalışan tüm sağlık personeline her yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda dört maaş tutarında ikramiye verilmesi için Meclis’e kanun teklifi sunduklarını söyledi.

Yayın Tarihi: 14/03/23 19:40
okuma süresi: 9 dak.
İYİ Parti’den sağlık çalışanları için 4 maaş ikramiye teklifi reklam
Bu haberi paylaş

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, 14 Mayıs Tıp Bayramı dolayısıyla TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Kahramanmaraş merkezli 11 kenti etkileyen depremler sonrası bazı sağlık kurumlarının sağlam yapılmadığının anlaşıldığını belirten Cesur, depremde yıkılan sağlık kuruluşlarını paylaştı.

102'si hekim 448 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini, 528 sağlık çalışanının ise yaralandığını belirten Cesur, "Deprem bölgelerindeki sağlık merkezleri yıkıldığı için yeterli seviyede hizmet yapılamıyor. Koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesinde de büyük noksanlıklar yaşanıyor." dedi.

Çadır kentlerin büyük bölümünde sağlık birimlerinin olmadığına işaret eden Cesur, "Olanlarda da poliklinik hizmetleri yeterli değil. Ayrıca kırsalda nüfus azlığı nedeniyle çadır kentler kurulamadığı için saha hizmetinin bu bölgelere ulaşması tam olarak yeterli değil." şeklinde konuştu.

Malatya'nın Doğanşehir ilçesindeki izlenimlerini anlatan Cesur, "Bütün köylerini tek tek dolaştık. Barın ve gıda olarak bekleniyor ama en çok sağlıkla ilgili taleplerle karşılaştık. Vatandaşlar sağlık hizmetlerindeki noksanlarla ilgili şikayetlerini söyledi." ifadelerini kullandı.

Bölgede su bulunmadığını, sanitasyonun son derece yetersiz olduğunu kaydeden Cesur, "Sırtında 15 yaşındaki engelli çocuğunu taşıyan anneler mi dersiniz, 9 aylık bebeğinin 40 derecedeki ateşini karın üzerine yatırarak düşürmeye çalışan anneler mi dersiniz. O kadar içler acısı bir durumla karşı karşıyaydık ki, bunları tekrar söylemeyi ve yetkililerden bu konudaki hassasiyetlerini rica etmeyi kendimi görev biliyorum" dedi.

Kovid-19 salgınında olduğu gibi depremde de hekimlerin ve sağlık çalışanlarının bölgeye akın ederek kahramanca görev yaptıklarını dile getiren Cesur, Genel Başkan Meral Akşener'in talimatı ile Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez'in öncülüğünde İskenderun'da sahra hastanesi kurulduğunu söyledi.

“Depremzede olma hakkı bile tanınmadı”

Depremden sağ çıkan birçok hekim ve sağlık çalışanının ilk günden itibaren hasarlı hastanelere dönerek uykusuz bir şekilde çalışmaya devam ettiğini kaydeden Cesur, "Onlar ailelerini kaybetmişlerdi ama hiç tereddüt etmediler. En ön safta yer aldılar. Hasarlı hastanelerde çalıştılar. Kalacakları konteyner, yüzlerini yıkayacak su yoktu ama çalışmaya devam ettiler. Maalesef onlar depremzede olma hakkı bile kendilerine tanınmamış meslektaşlarımız." dedi.

Bölgede çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının barınma, ısınma, temiz su, gıda, yıkanma ve tuvalet gibi temel ihtiyaçlarının tam olarak sağlanmadığını savunan Cesur, bu konuda hala ciddi talepler geldiğine işaret etti.

“Konaklama ve ulaşım sizin yükümlülüğünüz”

"Görev yapılan yerde, bina güvenliği kamu idarelerince teyit edilen binalar veya bölge koşulları gözetilerek öncelikle geçici, ancak sonrasında kalıcı konaklama imkanının kamu idaresince karşılanması gerekiyor." diyen Cesur, "Ancak deprem bölgesine atanan bazı hekimler, atandıkları illerin idarecileri tarafından “Konaklama ve ulaşım sizin yükümlülüğünüz” yanıtını aldıklarını da bize ilettiler. Ayrıca gönüllü ve görevlendirme ile bölgeye gidenlerin görevlendirilecekleri birimlerin planlamasında aksamalar olduğu, güvenli olmayan hasarlı binalarda kalmak zorunda oldukları gözlemlendi." şeklinde konuştu.

“Hekimler ve sağlık çalışanları aspest tehlikesi altında”

Deprem bölgesinde aynı zamanda asbest riskinin söz konusu olduğuna işaret eden Cesur, "Aspest vatandaşları ciddi bir tehlikeye almış durumda. Defalarca bununla ilgili hassasiyetimizi dile getirdik. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kapsamında da ciddi bir risk altında olan hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız var. Afet bölgesinde yaşayan; evini ve yakınlarını kaybetmiş hekimlerin ve sağlık çalışanlarının depremzede olduğu gerçeğinin unutulmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Cesur şöyle devam etti:

"2023/5 sayılı 15 Şubat 2023 tarihli ve ‘Afet Bölgesindeki Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda; deprem bölgesinde görev yapan doktor, ebe, hemşire, teknisyen tüm sağlık çalışanlarının başka bölgelerden gelen ekiplerle yer değiştirmeleri ve idari izinli sayılma, uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek çalışma usullerinin uygulanması gerekiyor. Bu nedenle benim ve 20 arkadaşımın imzası ile İYİ Parti olarak bir araştırma önergesi verdik. Umarım genelgemiz Genel Kurul'a indiği zaman tüm milletvekilleri tarafından olumlu karşılanır. 

“Yapılan iyileştirmeler bir parmak bal niteliğinde”

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının 21 yıllık iktidarın, yıllardır uyguladığı yanlış sağlık politikaları nedeniyle verdikleri emeğin karşılığını alamadığını savunan Cesur, "Yapılan iyileştirmeler bir parmak bal niteliğinden öteye geçemiyor. Maaş-nöbet-taban-teşvik şeklinde parçalanmış ücretler ile şiddet ve mobbinge maruz kalarak zorlu koşullarda çalışıyorlar." diye ekledi.

“Sağlık çalışanlarının yüzde 81’i borç altında”

Genel Sağlık-İş Sendikası’nın Sağlık Çalışanlarının Güncel Sorunları Araştırma Raporu'na dikkat çeken Cesur, "Sağlık çalışanlarının yüzde 81'i hayatını idame ettirmek için borç altında. Yüzde 92'sinin ise borcunu ödemekte zorlandığını tespit edilmiş. Ve rapora göre, sağlık çalışanlarının yüzde 50'den fazlası şiddete maruz kalmış. Yüzde 65'i işyerinde baskı, yıldırma ve mobbingle karşılaşmışlar" şeklinde konuştu.

“Türk hekimleri yoksul, yorgun, kaygılı”

Atatürk’ün kendisini emanet ettiği Türk hekimlerinin yoksul, güvencesiz, yorgun, umutsuz ve kaygılı olduğunu vurgulayan Cesur, "Hastalarımız ise aylarca randevu sırası beklediği, ilaç bulamadığı ve parası kadar sağlık hizmeti alabildiği için mağdur. Ne verilen hizmet çoğu zaman mutlu ediyor, ne hizmeti canı pahasına verenin değeri biliniyor, hatta hastasına 5 dakika ayırmasına göre planlanan çalışma koşullarında hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza onca yetersizliğe rağmen, vicdanen mutlu olacakları bir çalışma ortamı dahi sunulmuyor." dedi.

“Yoğun iş yükü altında eziliyorlar”

Hasta garantili şehir hastaneleri için köklü hastanelerinin bir bir kapatıldığını söyleyen Cesur, "Asistan hekimler yeterince mesleki pratik yapmadan, nitelikli eğitim almadan uzman oldukları için şikayetçiler. Aile hekiminden hemşiresine, sağlık teknisyeninden ambulans şoförüne, tüm sağlık çalışanları ucuz işgücü olarak görülmekte, yoğun iş yükü altında ezilmekte. Bunların sorumlusu kim?" diye sordu.

Yurtdışına göç eden doktorlar: “Durum vahim”

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın 20. yılına gelinen yerde, hekimlerin ve hemşirelerin daha iyi ve güvenli koşullarda çalışabilmek için yurtdışına göç ettiğine işaret eden Cesur, "2023’ün ilk iki ayında toplam 465 doktor, Türk Tabipleri Birliği’nden gideceği ülkeye sunmak üzere iyi hal belgesi istemiş. Durum bu kadar vahim. Bunun derhal ele alınması gerekiyor." dedi.

“14 Mart Tıp Bayramı’nda dört maaş ikramiye verilsin”

Bu nedenle İYİ Parti adına bir kanun teklifi verdiğini dile getiren Cesur, "Sağlık Hizmeti Sınıfında çalışan tüm sağlık personeline her yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda dört maaş tutarında ikramiye verilmesini; depremzede sağlık çalışanlarımıza veya depremde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın 1. derece yakınlarına iki yıl boyunca, her ay iki maaş ödenmesini ve afet bölgesindeki çalışmalara destek olmak için giden gönüllü sağlık çalışanlarımıza da bölgede bulundukları süre boyunca aylık brüt maaşlarının iki katı verilmesini öngörüyor." ifadelerini kullandı.

Cesur şöyle devam etti:

"Biz kararlıyız, çok az kaldı. Sağlıktaki bu çürümüşlükten ülkemizi çıkaracağız, torunlarımızı dahi borçlandıran hasta garantili şehir hastanelerini kamulaştırıp, 3-5 müteahhidi zengin etmek yerine sözleşmelerini feshedip, onlara verilen kaynakları sağlık sistemimize ve çalışanıyla, hastasıyla sağlıkta büyük bir transformasyona ayıracağız. Herkese parasız, eşit ve nitelikli sağlık hizmeti sunacağız. Tüm sağlık çalışanlarının çalışma şartlarını, son derece yetersiz mali ve özlük haklarını iyileştirerek toplumda hak ettikleri itibarı yeniden kazandıracağız ve İYİ’leşeceğiz. Milletimiz merak etmesin, bundan sonrası bizde“

En güncel gelişmelerden haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!
Bu haberi paylaş