Festivalin konuk yönetmeni Francesco Bocchieri ile atölye çalışmasına ve Arkeolog Ertan Aksoy eşliğinde Foça’nın antik alanları gezisine katılan Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lise Öğrencileri, Reha Midilli Kültür Merkezimizde gösterilen belgesel filmlerin arasında Aşık Veysel müzik dinletisini sundu.
Deborah Semel Demirtaş’ın sorularını yanıtlayan Ertuğrul Karslıoğlu, ‘‘Belgeselci insansız bir şeyi gündeme getirmeyi pek düşünmez. Bir yere gittiğimiz zaman gördüğümüz o taşa bakarak, bir tarihi koridordan geçmişe giderek ve orada bugün yaşayanlarla birlikte oturup kahve çay içip, hayatı o dönemden bugüne getirerek bir büyük daire halinde yaşamaya gayret ediyoruz’’dedi.
Hangi filminiz Ertuğrul Karslıoğlu’nu en çok anlatabilir?
‘‘Kendi filmlerimiz için bir sıralama yapmayız ama. ‘‘Keçenin Teri’’ isimli filmimde söz olmadığı için onu değerli olarak bilirim, arkadaşlarım da öyle söylerler. Sonunda üç cümle vardır, metin yoktur. Biz belgeselciler bir konuya adapte olduğumuz zaman onu ciddi biçimde araştırırız. Araştırırken arada farkında olmadığınız, belki pas geçtiğiniz bir şeye çekim anında rastlarsınız ve onun üzerine gidersiniz. ‘‘Suyla Gelen Kültürü’’ çekerken tesadüfen öğrendiğimiz Keçeciler Hamamına gittik ve gördüklerimiz bizi çok etkiledi.’’
Stratonikeia nasıl dikkatinizi çekti?
‘‘Bir arkadaşım çok özel bir yer diye anlattı, oraya gidelim dedi ve kalktık gittik. Biz belgeselciler Anadolu’yu karış karış turlamıştır. Ben yıllardır beş sefer turlamışımdır, birçok yerini bilirim. Stratonikeia’ya ilk kez gitmiştim. Orada hala sekize yakın 80 yaşında insan yaşıyor. Üç defa taşınmalarına rağmen ayrılmamışlar. Tam istediğim yere düştüm dedim. Onlarla konuştum. Mesela bir kişi 96 yaşında ve emsalim yok dedi benim. Hemen çekimler için harekete geçtik, araştırmalara başladık. Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt hoca sağ olsun, Stratonikeia’yı ayağa kaldırdı. Gerçekten Anadolu coğrafyasına adım atarken dikkat etmemiz gerekir. İnanın burayı kazalım, burada tarih yatıyor.’’
Çekim sürecinde sizi en çok şaşırtan şey neydi?
‘‘Orada yaşayan Aydın Erkoç isimli çizer arkadaşımız. Kendisi eski tabloları tamir edermiş. Çok değerli bir ressam. O oturmuş, antik kenti sokak sokak çiziyor. Taşı, mermeri, kuşu, böceği çiziyor. O beni çok etkiledi. Böyle bir değeri burada tutan bir grup insan var. Bilal Söğüt ve arkadaşları Stratonikeia’ya gözleri gibi bakıyorlar.’’
Filmin senaryosuna nasıl karar veriyorsunuz?
‘‘Senaryo anlamında baştan bir defa çiziyorsunuz gideceğiniz yolu ama yakalayacağınız hikayeler, bilmediğiniz şeyler çıkabilir karşınıza. Onlardan uyanı alıyorsunuz, uymayanı bir kenara bırakıyorsunuz. Son kararı veren yönetmen yine kendi zekasıyla filminde nelerin olacağına karar veriyor.’’
8 Ekim Pazar gününe kadar devam edecek olan 6. Foça Uluslararası Arkeoloji ve Kültürel Miras Film Festivali’nin tüm etkinlikleri halka açık ve ücretsiz olarak sunuluyor.
